navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bir İndigo => Kristal Olarak Ben |
|
|

Merhaba!
İndigo olduğumu 2007 yılının haziran ayı içerisinde öğrendim. Beni bu arayışa iten birçok neden vardı. Öncelikle bunlara değinmek istiyorum.
Ben küçüklüğümden beri UYUMSUZ olarak adlandırabileceğiniz biriydim. Ama asla bunu anlamadım ve uyumsuz olanın dıştaki insanlar olduğunu ve benim daha uyumlu bir insan olduğumu düşünüyordum. Ne yazık ki bu hayat bana doğru olduğunu bildiğim şeylerin yanlış olduğunu gösteriyordu. Bu durumlarda uyumsuz oluyordum. Ailem tarafından iyi yetiştirildim ama ailem asla açık görüşlü olmama izin vermedi.
Kendimi keşfedemeden gözlerimi okula açtım. Arkadaş edinmek için onlara katılıp dengesiz hayatlarını yaşamak zorundaydım. Daha anasınıfındayken ilk insan arası ayrıma gelmiştim ve bu ayrım gerçekten çok iğrençti çalışkan olanlar ve öğretmen çocukları biz diğer çocuklardan ayrı tutuluyordu. Ne kadar hazin bir olay... Ben bu olayla karşılaştığımda 6 yaşındaydım ve dünyayı daha yeni tanıyordum. Bu tanıma süreci uzun sürüyordu. Hiç kimse kendi olamıyordu ; doğru bildiğim şeyler yanlış oluyordu. Ama aslında onlar hep doğruydular. Sizce 6 yaşındaki çocuklar arasında ayrım yapılmalımıydı? Ya da insanlar arasında bir ayrım yapılmak zorunda mı? Bence bu ayrımı yapanlar geleceklerimizi göremiyorlar. Peki ya biz... Biz 6 yaşındayız diye geleceğimizi elimizden almak doğru muydu?
Birde ilkokul çağım var. Abimle sürekli karşılaştırıldığım bir dönemdi. Abinin notları şöyleydi , abinin notları böyleydi... Bana ne abimin notlarından ben kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Buna hakkım var. Bu dönemde notları hiç önemsemez ama UYUMLANMAK için notlarımı iyi tutardım. Matematik ... hiç bir şey anlamazdım. Nedeni ise temeli öğrendikten ve pratik yolları öğrendikten sonra onunla ilgili bir işimin kalmamasıydı. Arkadaşlarımın bir kaçı ile iyi geçinirdim. Genelde sınıfta durup dışarı çıkmazdım.
İşte sırada kâbus çağı dediğim ilkokul sonları ve ortaokul yıllarım var. Bu yıllarda başımda bir sürü problem vardı. Kaçacak hiç bir yer yoktu. Korktum ve içime kapandım. Akıllıca değildi ama kaçtım kendimi insanlardan soyutlayarak onlardan kaçtım. Hatırlıyorum içimdekileri dışarı vurduğum kriz anları yaşıyordum. Daha bu çağda... Ve bunları aileme bile anlatamıyordum. Benle sırf kızlarla dolaşıyorum diye top damgası bile vurmuşlardı. Ve bu hala beni -bir erkek olmama rağmen- erkelerden iğrenmeme neden olmuştu. Abimle iyi geçinemiyordum. Babam da benim için iyi bir örnek teşkil etmiyordu. Bunun yüzünden hala kızlarla daha iyi geçiniyorum.
Beni anlıyor olsalardı erkeklerle de iyi geçinirdim. Ama beni gerçekten anlayan insanlar bile 180 derece dönüp bana düşman olabiliyorlardı. Bu yüzden insanlara karşı bir savunma sistemi geliştirdim. Bunun sayesinde insanları okuma gücüm gelişmişti. Artık onları tanıyor ve önlemimi alıyordum. Eğer beni gerçekten tanısalardı bana bulaşmak istemezlerdi. Bunu ilk kez bu yazıda yazıyorum ve sadece bu yazıyı okuyanlar bunu bilecekler. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. "biz indigoların beyni niyete karşılık veren bir yapıya sahip" . Bu yüzden hayatımda olmasını istediğim her şeyi saf niyet sayesinde gerçekleştirebiliyorum. Buna bana bulaşanların kötülüğünü istemek de dahil. Aslında ben gerçekten açılmayı bekleyen bir hediye paketiyim. Hediye paketlerinin içinden de asla kötü bir şey çıkmaz. Beni bu hale bu dünya getirdi diyebilirim. Kendimi kontrol altında tutmam gerektiğinin farkındayım. Ama bunun nedenini birilerine açıklasam benimle dalga geçerler. Bunun sonucunda da onların kötülüğünü niyet edebilirim.
Bir çok insanın aksine okuduğum liseyi bile kendim seçmiştim. OKS sınav yılı boyunca ders çalışmaktansa buna niyetlendim. Ve şu anda o okuldayım. "Tamam, çalışıp kazanmışsındır" diyenler olacak onlara cevabım "o lise ilkokul notlarında zayıf olmamak şartıyla öğrenci alıyordu" ve benim karnemde iki yıl boyunca matematiğim zayıf gelmişti. Acaba sistemde değişiklik mi vardı diye merak ettim. Yoktu. Ve arkadaşlarımdan hiç birinin ilkokul notlarında zayıfı yoktu. İlginç ve gerçek ama bunu niyet ederken sonuçlarını hiç düşünmemiştim.
Sonuçlarını bilseydim hiç niyet de bulunmazdım. Sonuçlar hakkında fazla konuşmayacağım çünkü beni gerçekten az etkilediler çünkü artık ben eski ben değildim. Hayatım yenilenmişti. Hayatımı ben yönetmeye başlamıştım. Artık kendim olabiliyordum. Bana bulaşan insanların çoğununda aslında benim gibi olmak istediklerini görmek beni çoook şaşırtmıştı. Ben bunu beklemiyordum.
Ve lise hayatımın birinci yılını bitirmiştim. Sonunda özgürdüm. Yaz tatilinde kendi ayaklarımın üstünde durmak için bir internet kafeyi işletmeye başladım. Hayatım boyunca aradığım cevabı bir parapsikoloji forumunda bana "ARA" diye bağıran bir nickname vermişti. "İNDİGO" bu terimi google da aradım ve işte artık ben gerçek beni bulmuştum. Ben bir indigoydum. O gün anında değişim başlamıştı. Bir indigonun görevi indigo olduğunu kabul ettiği an başlar.
Asla imkansız diye bir şeyin varolmadığını ; tesadüf diye bir şeyin ise "saçmalık kelimesi" olduğunu öğrenmiştim.
Hümanistlik (insancıllık) hayatım boyunca benle beraberdi. Ben barışı, kitapları, özgürlüğü, yaşamayı, eğlenmeyi, dans etmeyi, müzik dinlemeyi, farklı lezzetler tatmayı, sevilmeyi ve sevmeyi seven bir indigoyum.
Aklınıza bu yaşantıda hiç mi güzel bir anımın olup olmadığı gelebilir.
Size şöyle açıklayacağım:
1. Bu dünyaya geldim.
2. Ailem hayatımın çoğunda benimle birlikteydi.
3. Bütün olumsuz 15 yıl biranda sonsuza dek olumlu kalacak bir değişimi tetiklediler.
4. Birçok insanın aradığı cevaplara artık sahibim.
5. Dans ettim ve müzik dinledim. Benim evreni görüşüm bir dans oluşu şeklindedir. Eğer beni anlarsanız evrenin bizden dans etmemizi istediğini anlarsınız.
6. Benim gibi birçok insanın olduğunu öğrendim.
7. Dünyada gerçekten yaşayacak sevgilerin olduğunu keşfettim.
8. İçimde ki beni dinleyerek engin bir bilgiye ve güce kavuştum.
9. Benim için en önemli olanı ise KENDİM OLMAYI öğrenmemdir. Bu her olumsuzluğu çözen bir olaydır.
İndigo olarak hemen ilgi çeken bir konuda insanüstü gücümüz olup olmadığıdır. Evet, biz normal insanlardan daha büyük bir enerji alanına sahibiz ve yaşam enerjisini taşıyoruz. Enerjiyi kontrol etmemiz ise çok kolay oluyor. Kendimden örnek vereceğim. Ben doğaya ve diğer enerji alanlarına etkisi olan bir enerji topu oluşturabiliyorum. Ve gözlerimi kapadığımda diğer indigoları görebiliyorum ama bu sadece benle alakalı değil o anda bir başka indigonunda buna açık bir zihninin olması gerekiyor. Zaten yeni bir dünya hazırlamak için bu güce ihtiyacımız.
Ve biz herşeyden önce bir insanız.
Size bir kaç öneride sunmak istiyorum.
1. Çaylar beni rahatlatıyorlar ve enerjimi dengeliyorlar. Özellikle şeker ilave edilmiş ve karıştırılmış bitkilerden demlenen çayların kokusu bile enerji için yeterli oluyor.
2. Gülün! Komedi filmi izleyin ve gülün hayatta gülmek çok önemli.
3. Kahvelerde bana iyi geliyorlar. Süt ilave edilmiş ve ya sek kahveler çok işe yarıyor.
4. Sıcak bir duş ise -bu tüm insanlar için aynı- tüm vücutta ki negatif enerjiyi yok ediyor.
5. Başka bir indigodan aldığım bir öneri de mavi-yeşil yosunlar... Bu yosunlarında yendiğinde iyi geldiğini söylüyor.
6. KRYON kitap dizisini mutlaka okuyun. Bu önerim tüm insanlar içindir.
7. Müzik dinleyin.
Benim ikinci aydınlanmam dediğim bir olayı da paylaşmak istiyorum. Birinin benim sorunuma çözüm bulmasını istiyordum çünkü o an ki ruh halimle bunu asla yapamazdım. Ve beni dinleyen birine ihtiyacım vardı. Daha önce bir insanın başka bir insanını dinlemesinin önemini unutmuştum. İhtiyacım olan şey dinlenmekti... Beni dinleyen biriydi. Biri -benimle aynı yollardan geçmiş bir insan- beni dinledi ve o gün gerçekten bir üst seviyeye yükselmiş gibiydim. Şu anda bile bir çok kelimeyi yazmakta zorluk çekiyorum ne dünya ama...Bu duygu çok ilginç ve onu kelimelere dökemiyorum. Bu ikinci aydınlanmamı sağladığın için TEŞEKKÜRLER.
Ve tüm bunlardan sonra bir internet sayfasında Kristal çocukların , İndigo çocukların tüm nitelikleriyle dünyaya geldiğini öğrendim ve ben asla bir savaşçı olmamıştım aksine savaşmam gerekse bile sadece SEVGİ uğruna savaşırdım. Ve ben gerçekten sevgi doluyum. Bu sizi beni şaşırttığı gibi ; sizi de şaşırtacak ben aslında bir Kristalim ( ve bu yazının başlığı bu yüzden indigodan, kristale doğru yönelir ) ilginç ama uzun bir yazıdan sonra bu cümleleri beklemezdiniz ama hayat böyle ilginçtir ve gerçekten harikadır.
SEVGİ VE IŞIKLA ... ( SONSUZA )
|
|
|
|
|
|
|
bugün 62384 ziyaretçi (133061 klik) burdaydı!
MXS Free Information Zone
|
|
|
|
|
|
|
|